Corrientes Florida
Caddesi’ni neredeyse tam ortasından kesiyor. Corrientes Florida kavşağından kuzey yönünde caddeye dalıp insan kalabalığına karışıyoruz. Birkaç blok
ilerledikten sonra hedefimiz karşımızda; Galerias Pacifico…
|
Galerias Pasifico'ya Florida Caddesinden giriş |
Galerias Pasifico isimli
alışveriş merkezi ilk olarak 1889’da, Paris’teki ünlü “Le Bon Marche” mağazası
model alınarak inşa edilmiş. Ardından 1896’da bir bölümü Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi –Museo
Nacional de Bellas Artes- olarak düzenlenmiş. 1945’de bina elden
geçirilmiş ve 5 farklı sanatçının yaptığı 12 fresk ile yeniden dekore edilmiş.
Binanın tarihinde
karanlık bir dönem de var; 1987 yılında bir film ekibi binanın bodrum katında çekim
yaparken gizli bir bölme keşfetmiş. Bölme incelendiğinde 1976 ile 1983 yılları
arasındaki Askeri Cunta döneminde binanın bodrumlarının işkence merkezi olarak
kullanıldığı ortaya çıkmış…
Bina uzun yıllar terk
edildikten sonra 1991 yılında Galerias Pasifico ismiyle renove edilip yeniden
açılmış. Bu renovasyon sırasında alışveriş
merkezine yeni freskler de eklenmiş.
|
Galerias Pasifico |
|
Galerias Pasifico'nun zemin katı ve tavanda ünlü freskleri |
|
Bu muhteşem fresklerin bir fotoğrafını daha paylaşmalı sanırım... |
|
Galeria Pasifico'nun zemin katında karşıma çıkan bu fresk de sanki binanın
karanlık günlerini unutturmamak adına yapılmış |
Galerias Pasifico’nun
zemin katındaki kafede bir kahve içimi soluklandıktan sonra yeniden Florida
caddesine dönüp bu kez geldiğimiz yöne yürüyoruz. Sonraki hedef Plaza de Mayo’ya
8-9 blok var.
Florida Caddesinde bir de
dondurma molası veriyoruz. Via Flaminia
isimli dondurmacının dondurmaları nefis gerçekten…
|
Via Flaminia; Büyük özel çikolata soslu külah dolusu dondurma 30 Peso; yaklaşık 7.5 TL |
Plaza de Mayo’dan Mayo
Caddesine –Avenida de Mayo- sapıp Cafe Tortoni’yi buluyoruz. Cafe
Tortoni 1858 yılında açılmış ve tüm Arjantin’deki en eski kafe. Burası bir dönem dünyaca ünlü Tango şarkıcısı Carlos Gardel ve yazar Jose Luis Borges gibi Buenos
Aires entelijansiyasının önde gelenlerinin takıldığı bir mekanmış.
|
Cafe Tortoni |
|
Cafe Tortoni'nin bir köşesinde yer alan balmumu heykeller. Kafenin ünlü
müdavimleri; Borges, Gardel ve Şair Alfonsina Storni |
Cafe Tortoni’nin kapı
komşusu ise Tango Müzesi; Museo del Tango. Ücretsiz olarak gezebileceğiniz bu müzede tango tarihinden
afişler, ünlü tangocuların kullandığı ayakkabılar ve aksesuarlar ya da eski
plaklar sergileniyor. Tango sevdalıları için birebir.
Tango Müzesinde de birkaç
fotoğraf çektim tabii ki;
Cafe Tortoni’de bir kahve
içtikten sonra düştük yollara. Önce Belgrano Caddesine
kadar birkaç blok, ardından da Belgrano’nun Paseo Colon caddesi ile kesiştiği kavşağa kadar birkaç blok daha yürüdük. Oradan da yaklaşık 10 blokluk uzunca bir yürüyüşle hava
kararmaya yüz tutmuşken buluşma saatimizden hemen önce San Telmo’nun kalbi
Plaza Dorrego’ya vardık.
|
Av. Belgrano'dan (Belgrano Caddesi) |
|
Yürüyüş rotamızda karşımıza çıkan Convento de Santo Domingo Kilisesi |
Akşam yemeği Plaza
Dorrego’ya çok yakın El Desnivel Restorandaydı. Bizdeki ocakbaşı restoranları
andıran El Desnivel’de menüde Chorizo vardı...
|
El Desnivel'de Chorizo'larımız pişerken... |
Restoran çıkışı otele
gidiyoruz. Yarın erken kalkacağız; Iguazu’ya uçuyoruz…
Buenos Aires’e daha çok zaman
ayırmalı şüphesiz. Ancak tur programı çok yoğun. Kim bilir? Belki yolum bir
daha düşer bu şehre. Kalanını o zaman yazmak üzere diyorum o halde…
Sürecek