|
III. Napoleon Pavyonu; Aslında bu bina Süveyş Kanalının açılışında Fransız İmparatoriçesi Eugenie için yapılmış; İsmailiye'de ve 1869'da... Daha sonra III. Napolyon bu binayı Kral Norodom'a hediye etmiş. Neden, bilmiyorum... |
|
Çok küçük yaşta Lösemi nedeniyle hayatını yitiren Prenses Norodom Kantha Bopha anısına yapılmış Anıt/Tapınak |
|
Gümüş Pagoda |
|
Kraliyet Saray'ındaki Müzeden. Majestelerinin hizmetkarları haftanın her günü için farklı bir renkte üniforma giyerlermiş |
|
İçinde Monk olan bir fotoğraf çekmeden olmaz, değil mi? |
|
Preah Tineang Chanchhaya Ay ışığı içerisini rahatça doldursun diye yan duvarları olmaksızın inşa edilmiş. Alt katı klasik Khmer Danslarının sergilendiği bir salonmuş... |
Müzeden
sonra Preah Sisowath Quey yani Pnhom Pehn'in popüler 1nci Cadde'si boyunca yaptığım yürüyüş iyi geliyor. Bir
tarafta Mekong Nehri, diğer tarafta Restoran ve Barlar ve aralarına sıkıştırılmış
hediyelik eşya dükkanları var. Hava sıcak ve çok nemli ama cadde kalabalık. Öylesine
daldığım bir sokakta bir Düğünle karşılaşıyorum, bir süre kapıda misafirleri
karşılayan Damat ve Aile Büyükleri ve şık misafirleri izliyorum. Dayanamayıp
fotoğraflarını da çekiyorum tabii ki...
Bir süre
sonra yeniden caddeye dönüyorum ve gruptan dostlarla karşılaşıyorum. Otelin tam
olarak nerede olduğunu kestiremesek de yürüme mesafesinde olduğundan eminiz.
Seyahatin son günü, hatta son saatleri ve herkes biran önce kendini otele atmak
istiyor. Bir Tut Tuk’çu ile üç kuruş para için pazarlık ediyoruz. Hani
adettendir ya, Türkiye’deyken umurunuzda bile olmayacak miktarlar için yurt
dışında illa ki pazarlık edersiniz... Hatta bazen gerçekte ne kadar bir
miktar için pazarlık ettiğinizi fark ettiğinizde hafiften utanırsınız. İşte
öyle bir durum yaşıyoruz ve pazarlığa son verip atlıyoruz Tuk Tuk’a. Fakat
otele varmamız o kadar kısa sürüyor ki, pazarlığa devam etseydik keşke diye de
gülüyoruz inerken.
|
Phnom Pehn Caddelerinden |
|
Düğün Salonu Girişindeki Gelin ve Damat'ın Fotoğrafları |
|
Ve davetlileri karşılayan Damat... |
Ertesi sabah
Phnom Penh’den Singapur’a uçtuk. Gece geç saatlerdeki İstanbul uçuşumuza kadar
olan süreyi Singapur’da değerlendirdik. İstanbul’a uçarken aklımda Vietnam Laos ve
Kamboçya’dan kalan manzaralar vardı. Dilerim bir kez daha buralara yolum
düşer diye düşündüğümü anımsıyorum.
Aradan çok
zaman geçti ama hala düşmedi. Bakalım...