Ürdün’deki ikinci sabahımda, Akabe Radisson Blu Tala Bay
Resort Otelde güne grubun kalanından biraz daha geç başlıyorum. Yaşamım boyunca beni tedavi etmek zorunda kalan Diş Hekimi arkadaşlarımı canlarından bezdiren felaket öğürme refleksim sayesinde hem de...
THY ve Gezimanya'nın davetlisi olarak gittiğim Ürdün’de ikinci gün programda
Akabe Körfezinde tüplü dalış var. Fakat ben yukarıda dile getirdiğim sorunum
nedeniyle dalmayı denemiyorum bile. Çünkü o su altında soluk alabilmem için
gerekli regülatör denilen şeyi ağzımda 15 saniyeden fazla tutma şansım
yok.
Dalacak olan arkadaşlar otelden erken çıkarken ben de “dalmayacak”
olan grupla birlikte hafiften tembellik yapıyor, otelin ve sahilin birkaç fotoğrafını
çekiyor ve acele etmeden kahvaltı ediyorum. Ki seyahatlerde acele etmeden
yapılan kahvaltı çoğu zaman önemli bir lükstür bilirsiniz...
Kahvaltı sonrası deniz kenarındaki Akabe Marin Park’a
geçiyoruz. Burada, Kral Abdullah Plajından sadece 150 metre kadar açıkta dalgıçlar
için önemli bir batık var; Cedar Pride...
Cedar Pride'ın ilginç de bir öyküsü var: Lübnan Bandıralı
gemi 1982 yılının Ağustos ayında Akabe Limanında demirliyken, gemide
yangın çıkar. Mürettebatından 2 kişinin de öldüğü bu yangında gemi çok ciddi
hasar görmüştür. Sonraki 3 yıl boyunca gemi limanda öylece durur. Kimse
bırakın gemiyi geri almayı liman vergilerini bile ödemez. Cedar Pride öylece limanda dururken kendisi de dalmaya meraklı önceki Kral Hüseyin’in aklına bir fikir gelir.
Gemiyi batırıp, Akabe sahillerinde dalgıçlar için cazip bir dalış noktası yaratmak.
Ve uygun bir yer bulunduktan sonra da Cedar Pride 16 Kasım 1985 tarihinde batırılır.
Batırılır dedim ama gerçekte bayağı bir çabayla deniz
tabanına oturtulmuş. Akabe körfezinde suyun altı gittikçe derinleşen bir vadi şeklinde olduğundan, geminin kayıp gitmesine engel olacak bir yer bulmak için bayağı çaba sarfetmişler. Hatta gemiyi batırmakla görevlendirilen James Fylan bir
röportajında şöyle bir laf etmiş, paylaşmadan edemeyeceğim; “Hazreti Musa’nın şu
Kızıldeniz numarasını nasıl yaptığını çok merak ediyorum, eğer şu anda yer
konusunda bize yardımcı olabilseydi çok işe yarardı...”
İşte Akabe’de güne birazcık geç başladığım o sabah Cesar
Pride’ın batırılmasının 30. yıldönümüydü.
Otuzuncu yılı nedeniyle bir de etkinlik vardı.
Hem Akabe’ye uçan “tek yabancı havayolu” Türk Hava Yolları ile Akabe Şehri arasında turizmi canlandırmak amacıyla
yapılan işbirliğini hem de Cedar Pride’ın otuzuncu yılını kutlamak için gerçekleştirilen bir
etkinlik.
Yeri gelmişken küçük bir bilgi; THY, Akabe varışlı
veya çıkışlı seferlerinde 31.12.2016
tarihine kadar kişi başına bir adet dalgıç malzemesi takımı veya setini ücretsiz
olarak taşıyor... (THY'nin internet sitesinde de belirtildiği gibi Hurghada ve Sharm el Sheikh için de aynı durum geçerli bu arada...)
Etkinliğin sürprizi ise Dünya serbest dalış rekortmeni
Şahika Ercümen’di. Şahika “tüpsüz” olarak Cedar Pride’a daldı, küçük bir THY
uçağı maketini batığın bir köşesine sakladı ve Akabe’li dalgıçlar eşliğinde dalan konuklar da bu maketi bulmaya çalıştılar. Bulan kişi
de THY’dan bir Avrupa uçak bileti kazandı...
Gezinin "dalan" konuklarından
Gezimanya’nın kurucusu ve yazarlarından Sevgili Tuğçe, Şahika’nın yaptığı dalışın kısa bir filmini Gezimanya’da paylaşmış, buyurun tıklayın...
|
Radisson Blu Tala Bay Resort Hotel'den Akabe Körfezi manzarası |
|
Otelden bir kare daha |
|
Güne geç başlayınca otelde fotoğraf çekecek zamanım oldu, bu da son kare |
|
Etkinlikten; Dalış başlamadan önce Akabe Marin Park'da konuşmalar yapılıyor |
|
Dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen konuşma yaparken |
|
Günün ilerleyen saatlerinde bizi eğlendirecek olan müzisyenler sıralarını bekliyorlar |
|
Kral Hüseyin Plajından Akabe Körfezi |
|
Plajdaki o kocaman taşlar neden öyle dizilmiş bilmiyorum... |
|
Yine plajdan... |
|
Dalgıçlar suya girerken |
|
Plajdaki iskeleden... |
|
Cedar Pride batığı iskelenin biraz ilerisinde, sahile 150 metre kadar mesafede |
|
Şahika'nın suya girişini görüntüleyen basın mensupları |
|
Akabe Kral Abdullah Plajı. |
|
Şahika ile röportaj |
|
Ve sonrasında eğlence... |
Etkinlik sonrası Berenice Beach Club isimli özel plaja
geçiyoruz. Buranın girişte sizi karşılayan manzarası harika, hele de gün
batımında.
Yemekten önce biraz denize giriyor, şnorkelle olsun suyun
altını görmek istiyorum.
Plaj fena değil ama yolunuz düşecek olursa eğer gelmeden önce mutlaka bir deniz ayakkabısı alın derim. Suyun içinde ayağınıza batan taşlar yüzünden bırakın yürümeyi ayakta
zor duruyorsunuz. Fakat bir dalmaya başlayınca daha karadan açılalı 10 metre bile olmamışken suyun altı harika.
Akabe Körfezinin hemen çıkışında, Kızıldeniz’in iki yakasında karşılıklı olarak yer alan Hungrada ve Sharm El Sheik’in isimleri “dünyanın en
iyi dalış noktaları” diye bir Google araması yaptığınızda karşınıza çıkarken, Akabe’nin adına pek rastlayamadım açıkçası, sanırım tanıtım konusunda biraz daha çaba
göstermeleri gerekiyor. Diğer bir taraftan "Hungrada ve Sharm El Sheik, Akabe’ye kıyasla dalgıçlar
arasında daha mı ilginç bulunuyor acaba?" diye bir soru da kafama takılmadı değil...
Burada biraz da Akabe’den söz edeyim ve evet biliyorum bunu
yazının en başında yapmalıydım.
Akabe 140 Bin nüfuslu bir şehir. Ürdün ekonomisinde önemli
yeri olan ülkenin tek limanı da burada. 2000 yılında Akabe Özel Ekonomik Bölge
Müdürlüğü (ASEZA: Aqaba Special Economic Zone Authority) kurulmuş ve bölge
bizdeki Serbest Bölgeler benzeri bir statü kazanmış. Şehrin giriş ve
çıkışlarında kontrol noktaları var ve Ürdün Vatandaşları özel izinle ancak
Akaba’ye girebiliyorlarmış. Bu kontrol
noktalarında yabancıları açısından bir sorun yok, yeri gelmişken söyleyeyim...
Akabe’nin Limanı dışında diğer önemli gelir kaynağı da
turizm. Akabe, Wadi Rum ve Petra’ya yakın sayılabilecek konumu nedeniyle
Ürdün’ün turistik Altın Üçgeninin bir köşesinde duruyor. Wadi Rum’a 60,
Petra’ya ise 125 kilometre kadar uzaklıkta.
Bu giriş noktasını daha da cazip hale getirmek adına
Ürdünlüler Tala Bay (Tala Körfezi) Projesiyle, Akabe’nin güneyinde, kendisine ait 2
kilometrelik plajı ve yat limanı olan büyük bir tatil bölgesi yani “resort” inşa
etmişler.
Geleneksel Ürdün Mimarisinden izler taşıyan bu bölgede bizim
de konakladığımız Radisson Blue dışında 2 büyük otel daha var; Movenpick Resort
ve Marina Plaza. Tala Bay, havalimanına 20, Akabe şehir merkezine ise sadece birkaç
kilometre mesafede. Petra’yı ve Wadi Rum görmek için Ürdün’e giderken yanında biraz
da keyif yapayım, denize gireyim ve hatta “bonus” bir Cedar Pride dalışı
yapayım diyenlere duyurulur...
|
Tala Bay Resort (Tabii ki netten) |
Günün kalanında ise bir yat turu vardı. Berenice Beach Club’un
iskelesinden başladığımız turda Akabe Sahillerini, Tala Bay’ı ve Marinayı
gördük. Daha çok da sabahtan beri bizimle olan müzisyenlerin çaldığı harika
Arap ezgileriyle eğlendik.
Maalesef bu seyahatte Akabe Şehir merkezini görme şansım
olmadı. Akşamüzeri Petra’ya doğru yola çıkıp da otobüsle şehrin içinden
geçerken bu fırsatı kaçırdığım için üzüldüm açıkçası. Akabe otobüs camının
arkasından görebildiğim kadarıyla eğlenceli bir tatil şehri gibi. Bir dahaki
sefere diyorum artık.
Akabe ile Petra şehri arası yaklaşık 125 kilometre. Yola
çıktıktan hemen sonra günün yorgunluğuyla herkes gibi ben de uyuklamaya
başlamışken bir anda açılan televizyonun sesiyle irkiliyorum.
Televizyonda karşıma çıkan görüntüde Ürdün Haşimi
Krallığının günümüzdeki Kralı II. Abdullah, Wadi Rum’da muhteşem manzaralı bir
yolda Harley Davidson motosikletinin üzerinde... Jordan: The Royal Tour
isimli bu belgeselde Kral Abdullah Ürdün’ün tanıtımını bazen motorsiklet üzerinde, bazen kendi kullandığı
helikopterden bazen de bir dalgıç olarak su altında bizzat kendisi yapıyor. Harika Ürdün görüntüleri adına izlemenizi tavsiye ederim, işte
ilk bölümünün Youtube’daki link'i. Diğer bölümleri de aynı sayfada.
Petra’ya vardığımızda hava çoktan kararmıştı. Doğrudan akşam
yemeği için Al Qantarah Restorana
geçiyoruz. Hem restoran hem de yemekler çok güzel. Üstelik o gece restorandaki
konuklardan biri de Ürdün Turizm Bakanı. Tam ismiyle Ürdün Haşimi Krallığı
Turizm ve Antikalar Bakanı Nayef El Fayez. Ertesi günkü organizasyon için orada
bulunuyor.
Aklım yemek sonrası en sonunda görebileceğim Petra’da.
“Petra by Night” ve ertesi gün bir sonraki bölümde...
Ve Fotoğraflar:
|
Berenica Beach Club'un sizi karşıladığı manzara |
|
Berenica Beach Club. Sahilden |
|
Yemek öncesi keyif yapan müzisyenlerimiz |
|
Yat Gezisi öncesi, iskelede bekleyen yatımız |
|
Eğlence başlasın... |
|
Müzisyenler |
|
Berenice Beach Club iskelesi |
|
Akabe Sahilleri |
|
Akabe Körfezinden manzaralar |
|
Tala Bay Resort |
|
Tala Bay Resort, bir kare daha |
|
Tala Bay Resort, Marina Plaza Hotel |
|
Tala Bay Resort Marina |
|
Marina'dan bir kare daha... |
|
Marina'dan. Zemini cam olup suyun dibini görebildiğiniz teknelerden |
|
Tala Bay Resor Plajları |
|
Teknede eğlence |
|
Gün batarken yat gezisi sona erer |
|
Akabe Körfezinde günbatımı |
|
Berenice Beach Club girişindeki manzara. Bu kez gün batarken... |
|
Al Kantarah Restaurant Solda ayaktaki Ürdün Turizm ve Antikalar Bakanı Nayef El Fayez |
Sürecek